Elgin Mermerleri
Elgin Mermerleri
Antika-WikiAntikalarNe Nedir

Elgin Mermerleri

Elgin Mermerleri

Elgin Mermerleri, dünyanın en tartışmalı kültürel miras koleksiyonlarından biri olan Elgin Mermerleri, Yunan sanatının doruk noktalarından Parthenon Tapınağı’ndan sökülüp İngiltere’ye getirilmiş heykel ve kabartmalardan oluşur. Bugün British Museum’da sergilenen bu eserler, hem sanat tarihi hem de kültürel mülkiyet tartışmalarının merkezinde yer alır. Yunanistan’ın antik dünyasından modern diplomasiye uzanan bu hikâye, ulusal kimlik, sömürgecilik, müzecilik ve etik gibi pek çok katmanı içerir.

Parthenon ve Klasik Yunan Sanatı

Elgin Mermerleri’nin asıl yuvası Atina’daki Akropolis Tepesi’nde yükselen Parthenon Tapınağı’dır. MÖ 5. yüzyılda, Atina’nın Altın Çağı olarak anılan Perikles dönemi sırasında inşa edilen bu tapınak, tanrıça Athena’ya adanmıştır. Parthenon, mimar Iktinos ve Kallikrates tarafından inşa edilmiş, heykeltıraş Phidias’ın sanatıyla süslenmiştir. Binanın süslemeleri, Antik Yunan’ın insan formunu, mitolojisini ve kent devletinin gücünü yüceltir. Parthenon’un frizleri, metopları ve pediment heykelleri Yunan sanatının en rafine örnekleri arasında sayılır.

Frizlerde Panathenaia Şenlik Alayı işlenmiştir; Atina halkının her dört yılda bir düzenlediği bu festival, hem dini hem de toplumsal bir olaydır. Metoplar, Yunan mitolojisindeki Lapithlerle Centaur’ların savaşı, Tanrılarla Gigantlar’ın çatışması gibi destansı sahneleri betimler. Doğu ve batı pedimentlerinde ise Athena’nın doğumu ve Poseidon ile Athena’nın Atina için mücadelesi anlatılır. Bu kabartmalar, figürlerin doğalcılığı, anatomik detayları ve dinamik kompozisyonlarıyla heykel sanatının zirvesi kabul edilir.

Elgin Mermerleri

Elgin Mermerleri

Lord Elgin Kimdir?

Elgin Mermerleri, adını Thomas Bruce, 7. Earl of Elgin’den alır. Elgin, 1799’da Osmanlı İmparatorluğu nezdinde Britanya Büyükelçisi olarak İstanbul’a atanmıştı. Dönemin Avrupa’sında Antik Yunan’a olan hayranlık doruk noktasındaydı. Neoklasisizm akımı saraylardan akademilere kadar her yerde kendini gösteriyordu. Elgin, Atina’daki antik kalıntıların resimlerini ve kalıplarını almak üzere bir ekip kurdu. Ancak zamanla bu çalışma, Parthenon’dan heykel ve kabartmaların sökülüp gemilerle İngiltere’ye taşınmasına dönüştü.

Elgin, Osmanlı yetkililerinden aldığı fermanlarla hareket ettiğini öne sürdü. Ancak bu fermanda tam olarak neye izin verildiği tarihçiler arasında hâlâ tartışmalıdır. Bazıları fermanda yalnızca kalıp almak ve çizim yapmak için izin verildiğini, bazıları ise bu iznin söküme de kapı araladığını iddia eder. Elgin’in topladığı parçalar arasında Parthenon’un frizlerinin yaklaşık yarısı, metopların önemli bölümü ve pediment heykellerinin büyük kısmı vardır. Ayrıca Erechtheion ve diğer yapılarından da bazı heykel parçaları İngiltere’ye götürüldü.

Söküm ve Taşınma Süreci

Elgin’in adamları 1801-1812 yılları arasında Parthenon’da sistematik bir söküm gerçekleştirdi. Heykellerin birçoğu, demir takozlar ve halatlar kullanılarak indirildi. Bazıları söküm sırasında zarar gördü; kırılan parçalar gemilere yüklenirken kaybolanlar da oldu. Heykeller, Pire Limanı’ndan gemilere yüklendi. Bu süreçte Elgin’in gemilerinden biri, HMS Mentor, Ege Denizi’nde batınca bazı parçalar dalgıçlarla tekrar çıkarıldı.

Bu içerik Bir Harika..!  Antika Mobilya Restorasyonu

Elgin, bu eserleri önce kendi malikanesinde sergiledi. Ancak borçları büyüyünce koleksiyonu İngiliz hükümetine sattı. 1816’da Parlamento, eserleri British Museum’a devralarak bugünkü tartışmaların temelini atmış oldu.

British Museum’da Elgin Mermerleri

Bugün Elgin Mermerleri, British Museum’un en önemli koleksiyonlarından biridir. Londra’daki Duveen Galerisi, Parthenon’dan getirilen friz, metop ve pediment heykellerine ev sahipliği yapar. Bu eserler, Batı sanatının temel taşlarından biri olarak görülür. Müze, eserlerin burada korunarak dünyanın her yerinden insanlara ulaştığını savunur. İngiltere’de birçok sanatçı, akademisyen ve tarihçi de eserlerin Londra’da olmasının sanata küresel erişim sağladığını öne sürer.

Ancak Yunanistan, bu eserlerin Atina’ya dönmesi için 19. yüzyıldan beri çağrıda bulunuyor. Yunan hükümeti, Akropolis Müzesi’nin modern sergi imkânları sayesinde heykellerin orijinal bağlamlarına en yakın şekilde sergilenebileceğini savunuyor. Yunanlılar, heykellerin Akropolis’in hemen yanında sergilenmesinin sanatsal bütünlük açısından gerekli olduğunu ifade ediyor.

Elgin Mermerleri

Elgin Mermerleri

Tartışmalar: Kültürel Mülkiyet ve Etik

Elgin Mermerleri, kültürel mülkiyet konusundaki en ünlü tartışmalardan biridir. Koleksiyonun İngiltere’de kalmasını savunanlar, eserlerin Osmanlı yönetiminden alınan izinle taşındığını, o dönemde Atina’nın yağmalanma ve tahrip edilme riskiyle karşı karşıya olduğunu, dolayısıyla mermerlerin korunmuş olduğunu iddia eder. Ayrıca British Museum, eserlerin farklı bir bağlamda ama küresel bir müzede, milyonlarca ziyaretçiye açık şekilde sergilendiğini vurgular.

Yunan tarafı ise eserlerin Osmanlı İmparatorluğu’nun işgal yönetiminden alınmasının meşru sayılamayacağını, fermandaki ifadelerin yoruma açık olduğunu ve Elgin’in ekonomik çıkar sağladığını savunur. UNESCO, ICOM gibi uluslararası kurumlar da bu konuda zaman zaman arabuluculuk teklif eder ancak somut bir çözüm üretilememiştir.

Akropolis Müzesi ve Geri Dönüş Talepleri

2009 yılında açılan Yeni Akropolis Müzesi, Elgin Mermerleri’nin geri dönüş talebinin en güçlü dayanaklarından biridir. Bu modern müze, Akropolis Tepesi’nin hemen eteklerinde yer alır ve camdan yapılan üst galerisi Parthenon’un planına göre dizayn edilmiştir. Müze, şu an Atina’da kalan Parthenon friz parçalarını, metopları ve pediment heykellerini sergilerken, Elgin Mermerleri’nin yerini temsil eden boşlukları da bilerek göstermektedir. Bu, ziyaretçilere bütünün eksikliğini doğrudan hissettiren sembolik bir duruştur.

Yunanistan’ın resmi söylemine göre Elgin Mermerleri’nin iadesi, sadece sanat eserlerinin dönüşü değil, aynı zamanda ulusal kimliğin, kültürel mirasın ve tarihi adaletin de bir parçasıdır. 1980’lerden bu yana, ünlü oyuncu Melina Mercouri gibi kültür bakanları bu konuda uluslararası kamuoyunu harekete geçirmeye çalışmıştır.

Bu içerik Bir Harika..!  Ölü Deniz Parşömenleri 

Uluslararası Hukukta Yeri

Elgin Mermerleri tartışması, kültürel varlıkların iadesine dair uluslararası hukukun gelişiminde de önemli bir örnektir. UNESCO’nun 1970 tarihli Kültürel Varlıkların Yasadışı İthal, İhracat ve Mülkiyet Transferinin Önlenmesine İlişkin Sözleşmesi, bu tür durumlara modern kısıtlamalar getirse de geriye dönük işlemez. Yani Elgin Mermerleri 19. yüzyılda taşındığı için bu antlaşma doğrudan uygulanamaz. Ancak pek çok ülke kültürel varlıkların kaynağına geri dönmesi gerektiği konusunda prensipte hemfikirdir. Bu yüzden Yunanistan, diplomasi ve kamuoyu baskısını kullanarak geri dönüşü sağlamaya çalışmaktadır.

Sanatsal ve Kültürel Etki

Elgin Mermerleri, Batı sanatının ve estetik anlayışının şekillenmesinde kritik rol oynamıştır. 19. yüzyıldan itibaren Avrupalı sanatçılar, heykel ve kabartmalardaki hareket, anatomi ve kompozisyon anlayışından derinden etkilenmiştir. Özellikle Auguste Rodin gibi modern heykel sanatının öncüleri, Parthenon heykellerini inceleyerek klasik formu çağdaş bir dile taşımıştır. Bu eserler, heykel eğitimi veren akademilerde hâlâ incelenir, çizilir ve tartışılır.

Popüler Kültürde Elgin Mermerleri

Mermerler, akademik dünyadan popüler kültüre kadar geniş bir etkiye sahiptir. Romanlara, filmlere, belgesellere konu olmuş, pek çok sanat tarihçisi tarafından kitaplaştırılmıştır. Netflix ve BBC gibi platformlarda Elgin Mermerleri’ne dair yayınlanan belgeseller, genç kuşakların da bu tartışmadan haberdar olmasını sağlamıştır. Yunanistan’da ve uluslararası düzeyde sergilenen eser kopyaları, halkın bilinçlenmesine katkıda bulunur.

Elgin Mermerleri Tartışmasının Geleceği

Bugün gelinen noktada Elgin Mermerleri’nin geleceği hâlâ belirsizdir. British Museum, koleksiyonlarını satmama veya devretmeme yönündeki katı politikaları nedeniyle mermerleri iade etmeye sıcak bakmamaktadır. Ancak kültürel miras tartışmaları yeni arabuluculuk yöntemleriyle çözülmeye çalışılmaktadır. Ortak sergileme, uzun süreli ödünç verme veya dijital replikalarla özgün parçaların yerinde hissedilmesini sağlama gibi fikirler gündeme gelmiştir.

Yunanistan, Akropolis Müzesi’ni ve uluslararası kampanyaları kullanarak bu davayı diri tutmaktadır. Avrupa Birliği içinde de pek çok ülke, benzer tartışmalar nedeniyle Elgin Mermerleri konusunu dikkatle takip etmektedir. Bu tartışma, ulusal kimlik, kolektif hafıza ve sanat eserlerinin küresel erişimi gibi sorulara ışık tutar.

Bir Mirasın Ardından

Elgin Mermerleri, yalnızca taş bloklardan ve kabartmalardan ibaret değildir. Onlar, antik bir uygarlığın estetik anlayışını, dini inançlarını ve toplumsal düzenini bugüne taşıyan tanıklardır. Aynı zamanda 19. yüzyıl Avrupası’nın sömürgeci zihniyetini, Batı’nın kültürel hazineleri toplama arzusunu ve modern çağın etik ikilemlerini de sembolize ederler. Bugün British Museum’un sergilediği bu eserler, bir milletin kökenine dair belki de en somut simgelerdir. Bu yüzden Elgin Mermerleri tartışması yalnızca bir sanat meselesi değil, bir hafıza, aidiyet ve adalet meselesidir.